26 Eylül 2008 Cuma

Kırmızı


-->
Ufacık bir sıyrıkla başladı herşey.
Bembeyaz kağıt sanki vurulmuş gibi,
Sanki acımazsızca hırpalanmış gibi;
Kanıyordu adeta.
Kanıyordu,
Belkide o beyazlığı asla bozulmayacaktı.
Belkide istediği de buydu.
Sadece anlamlı olmak istiyordu halbuki.
Hemcinsleri gibi boş,bomboş değil,
Duygularla,hemde en saf,en temiz duygularla süslenmek istiyordu.
Gitgide üzerindeki harfler de siliniyordu duygularla birlikte.
Her şey başlangıçtaki gibi olmaya başladı.
Tek bir renk
Tek bir duygu
Tek bir hayat.
Ya da,biten bir hayat..
Evet her şey başladığı gibiydi artık.
Ama bir anlamı vardı.boş değildi.
Kıpkırmızıydı sadece.
Üzerinden damlayan kan ufak bir birikinti oluşturdu.
Birden üstüne içinden neredeyse kan akan kalem düştü.
Onunla birlikte bir kol.
Ve çok geçmeden bir baş.
Ve bir vücut.
Son gördüğü elindeki kıpkırmızı kağıt oldu.
Herşey bulanıklaştı.. gözleri artık görmüyordu.
Kırmızıyı bile.
varlık ile yokluk bu kadar yakındı birbirine.
Ama biri kırmızı diğeri siyah.
Çok geçmeden heryer kırmızı oldu…
B.E.’07

Hiç yorum yok: