26 Eylül 2008 Cuma

Deniz

Gri gözlerime vuruyor günün turuncu ilk ışıkları
O gün nefes almak istemiyorum
Hergün aynı yansımaları görmemi sağlayan gözlerim acı veriyor
Kalbimin atmasını sağlayan oksijen yakıyor artık boğazımı.
Masmavi bir deniz görüyorum burnumun dibinde
Atlıyorum
Boğulacağımı sanıyorum , boğulmuyorum.
Aksine rahat rahat nefes alıyorum…
Zaman geçtikçe daha da içine çekiyor beni masmavi deniz.
Karşı koymuyorum daha da koyu diplere doğru sürüklenirken.
Bir denizatının ruhumu okşayan sesi eşlik ediyor bana.
Biri kolumdan tutuyor.
Sapsarı saçlarıyla mavi bir deniz kızı.
Masmavi.
Gezdiriyor denizini bana.
Denizatı yükseltiyor sesini.
Melodiler kalbimin içine bir ok gibi saplanırken deniz kızı okşuyor çehremi.
O anda fark ediyorum nerde olduğumu
Bakıyorum sarı saçların arasında saklanmak isteyen mavi gözlere
Bir deniz kadar derin gözlere.
Yansımamı görüyorum maviliğin keskinliği arasında.
Derin bir nefes alıyorum.
Susuyor denizatı.
Çeviriyor kafasını denizkızı.
Gözleri kararıyor.
Gerçekten yavaş yavaş uzaklaşıyor.
Yansımam hala orada. Fakat siyaha boyanıyor.
Gözümden damlıyor bir yaş
Siyah denize bembeyaz bir yaş.
Kayboluyor.
Ayağımın dibine gelip sokuluyor denizatı.
Korkuyor.
Okşuyorum onu.kapkara bedenine karşı beyaz gözleri ayakta tutuyor onu.
Yalvararak bakıyor bana.
Bırakıyorum onu arkamdan hüzünlü şarkısını söylerken
Yüzüyorum kapkara denizin içinde.
Deniz kızını bulmak için.
O kapkara gözlerini temizlemek için…


B.E.l’08

Hiç yorum yok: