26 Eylül 2008 Cuma

Hayallerin Gerçeği

Hayallerin içinde kaybolmak ister insan.
Gerçekler kabul göremeyecek kadar acıdır çünkü.
İstemez yansın canı.
Uyuşsun ister bedeninin her bir parçası düşler ülkesinde
Uyanmaz onu uyandırmak isteyen insanlara inat.
Gözleri istemez görmek saf gerçeği.
Canını acıtan, çirkin gerçeği.
Atar güçsüz düşmüş bedenini yumuşacık hayallerinin içine..
Zorlar şansını bazen.
Hayalleri görmek ister hayata direnmesi gerekirken.
işte o anda soğuk bir damla damlar gökyüzünden alnına
açılmak istemez sımsıkı kapalı gözleri.
Sıklaşır damlalar.
Gözleri kapalıyken farkeder ona kendi kadar yakın gerçeği.



Gözlerimi açtığımda farkettim gerçeği.
Umutlarımla birlikte uçsuz bucaksız kederlerimi.
Bir vadi uzanıyordu ayaklarımın ucunda.
Simsiyah gülleri olan bir vadi.
Mutsuzdum.
Neden yaşıyordum öyleyse?
Neden atıyordu hala inat eden kalbim ?
Mutluydum oysaki hayallerimle dünyamda.
Neden uyandırdınız beni?
Dünyanın siyahlığını göstermek için mi ?
Üşüyorum.
Sırf aynı rüyayı bir daha görürüm diye tekrar kapıyorum gözlerimi…



Belkide sadece bir kez ziyaret eder umutların seni.
Kaparsın gözlerini ama tekrar göremezsin “hayallerin gerçeğini”
İşte o an yalvarırsın Tanrından tek bir şans daha.
Flu bedenler kaplar yavaş yavaş heryerini..
Ama seçemezsin yüzlerini..
Daha sıkı kaparsın gözlerini , umursamazsın acıyı.
Göremedikçe daha sert sıkarsın..
İsyan edersin ruhuna
Damlar en sonunda ufak kan damlaları şakaklarından aşağıya.
İşte o zaman hayallerinde de görürsün kırmızı gerçekleri…


B.E.’08

Hiç yorum yok: